Besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Her öğünde 4 temel besin grubundan (et ve ürünleri, süt ve ürünleri, sebze ve meyveler, tahıllar ) besinlerin bulunması besin çeşitliliği sağlar.

Posa tüketimi sağlanmalıdır. Posa miktarı yüksek olan kuru baklagiller, sebze, meyve ve kepekli tahıllar gibi besinlerin tüketilmesine özen gösterilmelidir.

Sıvı tüketimi artırılmalıdır. Günde en az 8-10 bardak su (1500 ml) tüketilmelidir. Ihlamur, taze sıkılmış meyve suyu, bitki çayları, ayran, komposto, ya da açık çay sıvı ihtiyacını destekler.

Kalsiyum ihtiyacı karşılanmalıdır. Yağı azaltılmış ya da yağsız süt ürünleri en iyi kalsiyum kaynağıdır.

Kolesterol içeriği yüksek besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır. Margarin, tereyağı, kuyruk yağı gibi katı yağların tüketimi kan kolesterol seviyesinin yükselmesine neden olarak kalp-damar hastalıkları risklerini arttırırlar. Tavuk ve hindi etinin derisiz bölümleri tüketilmeli, et ile pişen yemeklere ayrıca yağ ilave edilmemelidir.

Tuz tüketimi sınırlanmalıdır. Aşırı tuz tüketimi; yüksek tansiyon, kalp- damar hastalıkları, kemik erimesi gibi sorunlara neden olmaktadır. Sofrada yemeklere tuz eklenmemeli, turşu, salamura, salça, konserve, gibi sodyum içeriği yüksek besinler tüketilmemelidir.

Şeker ve şeker ilaveli besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır!

Pişirme yöntemlerine dikkat edilmelidir. Yiyecekler kızartma ve kavurma yerine haşlama ya da ızgara yöntemleri ile pişirilmeli, besinlerin hazırlanması ya da saklanması sırasında hijyen kurallarına dikkat edilmelidir. Böylece yiyeceklerin besin değeri korunarak yeterli ve dengeli beslenmiş olur.

Uygun vücut ağırlığı korunmalıdır. Şişmanlık ve zayıflık hastalık riskini artırır.

Günlük öğün sayısı 3 ana, 3 ara öğün şeklinde düzenlenmelidir. Böylece öğünlere düşen yiyecek miktarları azaltılarak sindirim güçlükleri önlenmiş olur.